Burun estetiği (rinoplasti) ameliyatında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Konunun uzmanları burun estetiği hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Burun estetiği (rinoplasti) ameliyatında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Konunun uzmanları burun estetiği hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Burun estetiği (rinoplasti) ameliyatlarında amaç burnun şekil bozukluklarını düzeltmek ve aynı zamanda burun içinde nefes almaya engel olan eğiklikler, burun eti büyümeleri gibi problemleri ortadan kaldırmaktır. Ameliyat öncesi süreçte, burunla ilgili bütün estetik, fonksiyonel şikayetlerin ve beklentilerin doktor ile kapsamlı bir şekilde görüşülmesi yanında teknolojiden yararlanarak ameliyatın olası sonuçlarının önceden görüntülenmesi, hastanın görsel olarak ameliyat sonrasında oluşacak görüntüsüne hazırlanmasını sağlayarak müdahale sonrası hayal kırıklıklarının yaşanması riskini azaltıyor.
Yıllar önce hemen her kadının hayali olan ‘hokka burunlar’ çoktan tarihe karıştı. Burun estetik operasyonlarında artık amaç, iyi nefes alabilen ve yüze uygun ‘doğal’ bir burun oluşturmak. Dolayısıyla artık burnun gerçekten estetik bir operasyona ihtiyacı olup olmadığı dikkate alınıyor. Peki ama burun estetiğine hangi durumlarda başvuruluyor? Ülkemizde en fazla yapılan estetiklerin başında rinoplasti, bir başka deyişle burun estetiği geliyor. Bunun nedeni ise burnun yüzümüzün tam ortasında yer alması nedeniyle yüz şeklimizde çok önemli bir konuma sahip olması. Bir dönemler hemen her kadının istediği ‘hokka burunlar’ çoktan tarihe karıştı. Günümüzde rinoplasti ameliyatında amaç, fonksiyonel, yani nefes alan ve kişinin yüz ifadesine uygun ‘doğal ‘bir burun yapmak. Dolayısıyla artık ‘burnuma estetik yaptırmak istiyorum’ diye başvuran herkese hemen olumlu yanıt verilmiyor; kişinin buna gerçekten ihtiyacı olup olmadığına bakılıyor.
Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yusufhan Süoğlu, burun estetiği operasyonuna hangi sorunlarda başvurulduğunu ve bu alandaki son gelişmeleri anlattı.
Burun estetik ameliyatı gerektiren 4 sorun
Burnun boyutları nedeniyle yüz ile uyumsuz olması estetik operasyona götüren en önemli nedeni oluşturuyor.
Burnun yüze göre büyük veya küçük olması,
Kemerli görüntüsü olması,
Burnun çöküntülü veya eğri olması,
Burun ucunun düşük ya da deforme olması.
Rinoplasti ile ideal buruna erişmek mümkün mü?
İdeal buruna ulaşmak için her şeyden önce hastamızla kendisi için ideal burnun ne olduğunu belirlememiz gerekiyor. Hastamızın beklentileri ve bizim fonksiyonel-estetik değerlendirme sonrasında yapabileceklerimiz aynı çizgide olmalı. Cerrahi tekniklerin çeşitliliği bu anlamda elimizi oldukça güçlendiriyor. Yeter ki kişiye özel olan ideal burun konusunda hastamızla aynı fikirde olalım. Günümüzde rinoplasti ameliyatı olmaya karar veren kişi için tecrübeli ellerde çözülmeyecek sorun yok gibi. Ancak diğer estetik ameliyatlarda olduğu gibi rinoplasti de psikiyatrik bozukluklar olması durumunda ifade edilen sorunları çözemez. Ameliyat öncesi muayene ve değerlendirmelerimiz bu açıdan oldukça önem taşıyor.
İdeal bir burun estetiği nasıl olmalı?
Günümüzde giderek artan doğallık kavramı Rinoplasti’nin geleceği için de geçerli. Bu nedenle burun yüzde yabancı durmamalı.
Sosyal hayatta, kendisi ifade etmedikçe kişinin estetik burun ameliyatı geçirdiği fark edilmemeli.
Yüz şekli, kaş, göz, dudak kalınlığı, çene yapısı, hatta kişinin cüssesiyle orantılı ve uyumlu olmalı.
Yıllar içinde yüze aykırı kalmamalı, hastayı ameliyat olduğuna pişman etmemeli.
Rinoplasti’de kaç çeşit teknik uygulanıyor?
Rinoplasti, burun şekil çeşitliliği ve kişiye özel estetik hedef farklılığı nedeniyle çok sayıda teknik zenginliği olan bir ameliyat. Bu teknikler cerrahın bilgi, beceri ve tecrübesine göre farklılık gösterebiliyor. Aynı hedefe ulaşmak için kişisel deneyim ve alışkanlıklar doğrultusunda değişik teknikler kullanılabiliyor. Güncel olarak genel anlamda gelişen teknikler ”yapısal rinoplasti” başlığı altında toplanabiliyor. 15-20 yıl öncesinin ”indirgeyici rinoplasti”, yani kıkırdak ve kemik yapılardan doku eksiltmesine dayanan teknikleri artık belirli durumlar dışında tercih edilmiyor. Yapısal rinoplasti teknikleri, kişinin kendi dokularını koruyarak, çeşitli dikiş teknikleri ve/veya kıkırdak greft (kendi kıkırdak dokusu) eklemeleri ile estetik ve fonksiyonel hedefe ulaştırıyor. Operasyonlar da açık veya kapalı rinoplasti olmak üzere iki şekilde uygulanıyor.
Kapalı rinoplasti ne zaman tercih ediliyor?
Rinoplasti’nin açık ya da kapalı yapılması tek başına bir teknik olarak anlaşılmamalı. Kişinin burun özelliklerine, estetik gereksinimine ve cerrahın alışkanlığı ya da tecrübesine göre tercih edilen yaklaşım şekillerini oluşturuyor. Çok özellikli durumlar dışında, aynı hastaya iki yaklaşımla da aynı teknikler uygulanabiliyor. İki yaklaşımın da avantaj ve dezavantajı var. Kapalı yaklaşımda bütün cerrahi manevralar burun deliklerinden yapılıyor. Daha az doku kesisi ve ayrıştırması yapıldığı için iyileşme dönemi daha kısa oluyor. Simetrik burunlarda, burun ucu ve burun sırtı düzenlemeleri için sık kullandığımız bir yaklaşım. Kapalı yaklaşımlar cerrah açısından karmaşık ve birlikte uygulanan tekniklerin yapılması daha güç oluyor. Bu nedenle ileri şekil bozukluğu, doku destek eksikliği ya da çok problemli ikincil olarak yapılan (revizyon olguları) burunlarda tercih edilmiyor.
Açık yönteme hangi durumlarda başvuruluyor?
Açık yaklaşım, burun delikleri arasındaki cildin kesilmesiyle burun ucu ve sırtı cildinin kaldırılması yöntemidir. Daha geniş bir cerrahi görüş açısı ile rahat bir manevra alanı sağlıyor. İleri derecede eğri, deforme ya da çöküntülü ve birden fazla girişim uygulanmış burunlarda, özellikle greft (kıkırdak, kemik, yumuşak doku vs.) uygulamaları gereksiniminde açık yaklaşımı tercih ediliyor. Ancak, cerrahın tercihine göre kolay ya da karmaşık olgularda her zaman yeri olan bir tekniktir.
Rinoplastide sadece estetik unsurlar mı göz önüne alınıyor, yoksa burnun işlevselliği de önemli mi?
Burun yüzümüzün tam ortasında konumlanmış, yüz karakterini yansıtan çok önemli estetik bir bileşen. Daha da önemlisi ise 5 duyumuzdan biri olan koku alma duyusu ve yaşamsal fonksiyonu olan solunum organı. Tıkalı bir burun ağız solunumu yapmaya zorluyor. Bunun sonucunda ağız, boğaz, üst hava yolları hastalıkları, ses ve uyku bozuklukları gibi sağlık sorunları ortaya çıkıyor. Bu kadar işlevsel öneme sahip bir organda estetik ameliyat söz konusu olduğunda, dikkat edilmesi gereken asıl konu, burun içi yapıların bütünlüğü ve uyumuna zarar vererek, fonksiyon bozukluğu yaratmamak. Mesaj olarak ifade etmek gerekirse;rinoplasti, sonrasında çalışan bir burun vaat etmeli diyebiliriz.
Burun estetiği operasyonu öncesi nelere dikkat etmeli?
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Teoman Dal, burun estetik ameliyatları sonrasına yaşanan hayal kırıklıkları ve hasta memnuniyetsizliği ile diğer müdahalelere göre daha sık karşılaşıldığına dikkat çekti.
Burun insan simasının en önemli yapılarından birisi olduğundan kimi hastaların yıllardır alıştıkları simalarının değişmesi sonrasında yeni görüntülerine alışmaları zor olabiliyor. Diğer taraftan burun yüz yapıları ile bir bütün olarak anlam ifade ettiğinden bazı durumlarda hastaların sadece burun şeklinin değişmesi ile hayallerindeki görüntüye ulaşamamaları da sorun olarak karşımıza çıkabiliyor. Oysa günümüzde hızla gelişen tıbbi teknolojilerin yardımı ile ameliyat öncesinde mevcut problemleri hassas bir şekilde değerlendirilebildiğimiz gibi burun ve yüz bölgesinde yapılacak müdahalelerin olası sonuçlarını ameliyat öncesinde gerçekçi bir şekilde üç boyutlu olarak görüntüleyebiliyoruz. Bu ileri görüntüleme teknolojileri ile biz doktorların hastalarımızın tam olarak ne istediğini anlayıp ameliyatlarımızı bu doğrultuda planlamamız; hastalarımızın da ameliyat sonrası nasıl görünecekleri hakkında gerçekçi şekilde fikir sahibi olarak ameliyata karar verebilmeleri sayesinde hasta memnuniyetini en üst düzeye taşıyabiliyoruz.
Bu amaçla geliştirilen görüntüleme sistemleri farklı açılardan aldıkları yüksek çözünürlüklü dijital görüntüleri kullanarak özel bir yazılım yardımı ile burun ve yüz bölgesinin üç boyutlu görüntüsü oluşturuluyor ve takiben aynı yazılım kullanılarak ameliyat sırasında yapılacak işlemler elde edilen görüntü üzerinde uygulanıyor. Böylece ameliyat sonrası oluşacak yeni burun ve yüz yapısı gerçeğe en yakın şekilde ön görülerek hastanın ameliyattan beklentilerinin hem kendisi hem de ameliyatı yapacak doktoru tarafından tam olarak anlaşılması ve ameliyat planının bu sonuca ulaşacak şekilde yapılması mümkün olabiliyor.
Burun estetiği düşünenlere ameliyat öncesi öneriler…
Ameliyat öncesi doktor ile görüşmeden önce kendinizi bu ameliyata yönlendiren tüm şikayetlerinizi belirlemeniz çok önemlidir.
Estetik amaçla yapılan ameliyatlarda burun genellikle biraz küçüldüğünden, ameliyat öncesinde burun içi ve çevresinin anatomik yapısının direkt muayene, endoskopik muayene ve gerekirse radyolojik tetkiklerle dikkatle değerlendirilmesi gerekir.
Burun şeklinizle ilgili olarak kendi belirlediğiniz sorunlarınızı ve yapılmasını istediğiniz değişiklikleri doktorunuzla mutlaka tartışmanız gereklidir.
Ameliyattan beklentilerinizin, mevcut yüz estetik oranlarınız ve normal burun fonksiyonlarınız ile uyuşup, uyuşmadığı; veya cerrahi tekniklerle olabilirliği doktorunuz tarafından net olarak ifade edilmelidir.
Çekilen fotoğraflarınız üzerinde belirli noktalar temel alınarak yapılan ölçümler ile mevcut yüz ve burun ölçüleriniz; ve burnunuzun yüzünüze göre ideal ölçüleri hesaplanabilmektedir.
Güzel ve çekici bir burun, kendi içinde belli oranlara sahip aynı zamanda diğer yüz yapılarınız arasında silik kalmayan ve kendisini gösteren bir burundur. Bu nedenle ameliyatın amacı tek başına çok güzel bir burun yapmak değil yüzünüze en uygun olacak burnu yapmaktır.
Ameliyat öncesinde 3 boyutlu görüntüleme sistemi kullanılarak farklı sonuçların gerçekçi olarak öngörülebilmesi istenen sonuç hakkında karar vermeyi kolaylaştırmakta, ameliyat planı bu sonuca ulaşmaya yönelik olarak yapılmaktadır.
Çekilen fotoğraflarınız üzerinde dijital görüntünleme teknikleri ile ameliyatın olası farklı sonuçlarına yönelik görsel bilgilendirme yapılması, burun profilinizin, burun ucunuzun ve burun deliklerinizin şekli hakkında karar vermenizi kolaylaştırmaktadır.
Ameliyat öncesi değerlendirmelerinizin ve fotoğraf çekimlerinizin dik pozisyonda yapılmasına karşın ameliyatın yatar pozisyonda yapılması, aynı zamanda ameliyat sırasında yapılan enjeksiyonlar ve oluşan cilt ödemi nedeni ile özellikle çıkartılacak doku miktarı hakkında karar vermek zorlaşabilmektedir. Bu nedenle ameliyat öncesinde bu değerlendirmelerin yapılması ve ameliyatınız sırasında yapılacak işlemlerin önceden tam olarak planlanması ameliyatınızın istenen şekilde sonuçlanması için son derece önemli olacaktır.
Kendinizi iyi hissedin
Özel Ankara HLC Plastik ve Rekonstrüktif Merkezi Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özerk Demiralp, Rinoplasti hakkında bilgi verdi.
Estetik ameliyatlar söz konusu olduğunda aklımıza daha çok kadınlar geliyor olsa da erkekler de çok sık burun estetiği yaptırmaktadır. Burun estetiği için başvuran erkekler genelde burunlarında daha doğal bir görünüm elde etmek istiyorlar. Burun estetiği ameliyatlarında burun ucu kaldırılır veya indirilir. Burun ucu inceltilerek sivriltilir veya kalınlaştırılır. Sırtında çöküklük varsa dolgunlaştırılır, tam tersi kambursa fazlalıkları alınır. Delikleri normalden büyükse küçültülür ve asimetrik her sorun düzeltilir. En rahatsız edici görünüm burundaki eğrilik problemleridir, sağ ve sola eğrilikler varsa deviasyon ameliyatıyla bu sorun düzeltilir. Burun kemiği eğriliği, burnun içerisinde ortadaki kıkırdak kemik duvarın eğikliğidir. Bu eğrilik hastanın şikâyeti doğrultusunda, ancak burun ameliyatıyla düzeltilebilir.
Burun yüz ile uyumlu olmalı
İdeal bir rinoplasti operasyonunda, buruna mutlaka yüz ile uyumlu doğal bir şekil verilmeli ve hastanın rahat nefes alması sağlanmalıdır. Bütün bu estetik cerrahi işlemlerin sonrasında hastalar genel görünüşlerine dair büyük bir memnuniyet duymakta ve öz güvenlerinde bir artış görülmektedir. Üstelik bu durum, hastalarımızın sosyal ve iş yaşantılarında mutlaka olumlu katkılar ortaya koymaktadır. Rinoplasti ameliyatları estetik cerrahinin en zorlu ameliyatıdır. Bunun için, özellikle burun ameliyatları konusunda en iyi yöntem, kişiye özel planlama yapılmasıdır.
Burun estetiği ameliyatı sonrası nelere dikkat etmeli?
Rinoest Klinik’ten Op. Dr. Coşkun Şanverdi, burun ameliyatı sonrasında konuyla ilgili görüşlerini aktardı.
Burun estetiği sonrasında diğer zamanlara göre daha hassas hale gelen burnun darbelerden korunması ve bakımının doğru bir şekilde yapılması büyük önem taşır. Ameliyat sonrası dinlenmek de çok önemlidir.
Ameliyat sonrası kanamalar olması normal sayılır. Ancak kanamanın ince sızıntı veya hafif lekelenme dışında, şiddetli olması normal olmayabilir. Dolayısıyla, bu gibi durumlarda doktora başvurmak gerekir.
Ameliyat bittikten 6-8 saat sonra, sıvı gıdalardan ve içeceklerden başlanması şartıyla yemek yenilebilir. 1-2 gün sonra normalde yenilen yemekleri yemek daha rahat olacaktır.
Yataktan veya koltuktan ani kalkmamaya dikkat edilmelidir. Uzanarak dinlenilmesi de bu dönemde yapılması gerekenlerdendir.
Yüzde oluşacak morluk ve şişlikler normaldir. Bu durum genellikle bir hafta, en geç 10 gün içerisinde düzelecektir.
Yüzde özellikle de burnun çevresinde oluşabilecek şişlikleri gidermek için,1-2 gün kadar soğuk kompres uygulamak doğru olacaktır. Ancak ameliyatlı bölgeye veya diğer şiş yerlere buzun çıplak bir şekilde, doğrudan uygulanması doğru değildir. Arada ince de olsa bir bez olmasına özen gösterilmelidir.
Alçı ve dikişlerin alınma süresi, ilaçların (ağrı kesici gibi) alınma şekli ve dozu gibi konularda ameliyatı yapan doktorun kararı dikkate alınmalıdır.
Burun estetik operasyonları sonrasında düşülen en büyük yanılgı, burnun ameliyattan sonraki halinin o şekilde kalacağının düşünülmesidir. Şişlik ve morlukların geçeceği unutulmamalıdır. Burun olması gereken şeklini 6-10 aya arasında alacaktır.
Ameliyattan sonraki ilk 3 ayda doğrudan güneşe maruz kalmamaya özen gösterilmelidir. Bu amaçla, şapkalardan destek alınabilir.
Bir süre gözlük kullanımından kaçınılmalıdır.
Burun estetiğinin 3 altın kuralı
Güzel ve etkileyici bir yüze sahip olmak için insanların en çok başvurduğu yöntemlerden biri, burun ameliyatları. Amerikan Plastik Cerrahları Derneği verilerine göre meme büyütmeden sonra ikinci en fazla tercih edilen operasyon olan burun ameliyatlarının üç ideal kuralını, Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel anlattı.
Yüze bakıldığında ilk dikkat çeken uzuv olan burun, kimilerine göre kişilerin karakteristik özelliğini belirliyor. Güzellik/çirkinlik kıstaslarından biri olan burun, sadece şekli sebebiyle insanları ruhen olumlu-olumsuz etkileyebiliyor. Doğal burnundan memnun olmayan ya da sağlık sorunu yaşayan kişiler, burun estetiği uygulamalarını tüm dünyada en çok yapılan ameliyatlar listesine soktu. Bu ameliyatların en çok yapılan uygulamalardan olmasının tüm yapılan uygulamaların kusursuz olduğu anlamına gelmediğini belirten Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel, iyi bir burun estetiğinin üç temel kıstasını şöyle sıralıyor:
Doğal görünümlü burun elde edilmeli
Gelişen teknolojilerle birlikte ameliyatlı görünüme yol açmadan, doğal ve saklı dikişlerle burun estetiği yapılabiliyor.
Kişinin yüzünün geri kalan kısmıyla uyum içinde olmalı
Çok güzel bir burun dahi yüzün geri kalanıyla uyumlu olmayabiliyor Öyle ki bazı estetik operasyonlarda burun, sonradan yapıştırılmış gibi durabiliyor.
Burun işlevi kaybedilmemeli
Kemik ya da parça çıkarılarak yapılan ameliyatlar eskilerde kaldı. Küçük buruna sahip olmak değil, fonksiyonunu kaybetmemesi önemseniyor.
Ameliyatlı burun düşer mi?
Anadolu Sağlık Merkez’inden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Haluk Duman konu ile ilgili bilgiler verdi.
Burun, yüzün orta bölümünde dikkat çeken, işlevsel bir organ. Burnun çirkin ya da normalden farklı olması, kişilere hem psikolojik hem de işlevsel olarak sorunlar yaratıyor. Öyle insanlar var ki, burun ameliyatı sonrası psikolojileri ve sosyal ilişkileri düzeliyor, kendilerine güvenleri ve başarıları artıyor. Burunlarıyla ilgili olumsuz duygularından dolayı ilişkilerini yaşayamayan insanlar ameliyat sonrasında sağlıklı ilişkiler kurabiliyorlar. Rinoplastinin bir de işlevsel yönü bulunuyor. Burunun nefes almadaki önemi nedeniyle işlevlerinin de normal olması büyük önem taşıyor. Günümüzde işlevsellik estetiğin bir parçası olarak ele alınıyor. Bir burunun sadece görsel olarak güzel olması yeterli olmuyor, o değişimin işlevsel olarak da olumlu olması gerekiyor. Ameliyatlarda işlevin bozulmaması, bozuk olan işlevin de düzeltilmesi gerekiyor.
Güzel burun nedir?
Bir burunun güzel olması için küçük olması gerekmiyor. Güzel burun, yüz hatları ile uyumlu burundur. Bu nedenle de burunun tek başına güzel olması yeterli olmuyor. Bazı burunlar var; tek başına bakarsanız hoş durmuyor ancak kişinin yüzü ile beraber değerlendirildiğinde rahatsız etmiyor. Güzel olduğu düşünülüyor hatta seksapeli artırdığı söyleniyor. Ancak aynı burunu başkasına eklemlediğinizde bu sonucu göremiyorsunuz. Operasyonun amacı tek başına bakıldığında güzel ama yüzle beraber bakıldığında yüzün bir parçası olarak görülen, o harmonide uygun yer alan bir burun ortaya çıkarmak. İşin püf noktası ise bu burunun ameliyatlı olduğunun anlaşılmaması, görenlerin ‘Acaba ameliyatlı mı?’ diye kuşkulanmaması.
Her burun güzelleştirilebilir mi?
Burun ameliyatlarında var olandan yola çıkılıyor ve mutlaka daha güzel oluyor. Ancak amaçlanan sonuca 0 ulaşmak her zaman mümkün olmayabiliyor. Bunu da hastalara baştan anlatmak gerekiyor. Bu durum daha çok büyük burunlu erkek hastalarda yaşanıyor. Burunun büyük olması nedeniyle ameliyat sırasında çok fazla yumuşak doku kalıyor. Sonuç da, o dokunun kendini toplamasına bağlı oluyor.
Burun operasyonu sonrası…
Hasta ameliyattan hemen sonra evine gidebildiği gibi, arzu ederse hastanede de bir gece geçirebiliyor. Ameliyata bağlı bir ağrı hissedilmiyor ancak ilk 24-48 saatte hastanın gözlerinin etrafında ödem ve şişlik oluyor. Bunlar göreceli olarak azalıyor. Göz çevresindeki morluklar 7-10 gün arasında geçiyor. Burunun son şekline gelmesi 6-12 ay arasında oluyor. Ameliyat sonrasında kırılan burun kemiklerinin tekrar kaynaması için alttan tampon, üstten de alçı desteği sağlanıyor. Burunun kemerine takılan plastik bant görünümündeki alçı, kemiklerin sabitlenmesini sağlıyor. Tamponlar ameliyattan sonraki üçüncü günde, alçı ise bir hafta sonra alınıyor. Ameliyat sonrası ödemi artırdığı için kesinlikle sigara içilmemesi; banyo yapılmaması ve yüzün yıkanmaması gerekiyor. Aksi takdirde alçı olarak adlandırılan plastik spilitin altına su kaçarak bölgede enflamasyon oluşabiliyor. Hastaların bu dönemde kan basınçlarını yükseltmekten kaçınmaları ve ağır egzersiz yapmamaları da isteniyor.
Ortaya çıkan birtakım sorunlar altı ay ile bir yıl içerisinde yapılan rötuşlarla çözülebiliyor. Hekimin hasta ile iyi bir diyalog kurması ve hastanın da bu durumları takıntı haline getirmemesi önem taşıyor. Burun estetiğinde en önemli sonuç; hastanın mutluluğu! Burun estetiği 18-20 yaşlarından itibaren uygulanıyor. Ergenlik öncesinde, konjenital anomali söz konusu olmadığı sürece estetik girişimler önerilmiyor.
“Ameliyatlı burun bir süre sonra düşer” yargısı da gerçeği yansıtmıyor. Burun estetiğinde son yıllardaki en önemli gelişme geçmiş yıllardaki birtakım uygulamalardan ders alınmış olması, abartıdan vazgeçilmesi ve daha tutucu davranılması. “Septumun tamamının alınması” gibi hatalı uygulamalar artık yapılmıyor. Uzun vadede burun düşmesi gibi sonuçların yaşanmıyor ve günümüzde ameliyatlar çok başarılı sonuçlar veriyor.